2 min read

Nedir herkesin konuşmak isteyeceği, kimsenin unutmayacağı farkım?

Bugün sosyal medyada her yerde artık ortalama olmanın yetersiz olduğu ve sevdiğiniz uğraşmak istediğiniz alanda en iyisi olmanız gerektiği söyleniyor.

Tutkuyla bağlı olduğunuz benzersiz olan sizi diğerlerinden ayıran farkı bulup bunu üzerine çalışıp farkınızı heryerde göstermeniz gerekiyor.

Evet ben de buna katılıyorum. Fakat herkesin kendisine sorduğuna inandığım ve benimde sıklıkla kendime sorduğum daha önemli olan başka bir soru var.

Beni diğerlerinden ayıran benzersiz olan farkı nasıl bulabilirim?

Bu sorununun cevabını herkes gibi ben de merak edip sorgulamaya devam ediyorum. Bugünlerde cevaba yaklaştığımı hissediyorum. Bana yardımcı bu cevabı bulmada yardımcı olduğuna inandığım birkaç ipucunu sizinle paylaşmak isterim.

Cevabı bulmak için ilk önce kendinizi tanımanız ve kendinizle barışık olmanız gerektiğine inanıyorum. Peki bu neden bu kadar önemli?

Kendinizi tanımadığınız sürece zayıf ve güçsüz yanlarınızı bilemezsiniz. Takip ettiğim startup gurularından biri olan Sam Altman’ın  şirketler için güzel bir tavsiyesi vardı. “Zayıf yönlerinizi bulup güçlendirmektense, güçlü olduğunuz alanları bulup bu alanlarda nasıl daha iyi hatta en iyisi olabilirim diye kendinize sorun.” Bunun insanlar için de geçerli olduğuna inanıyorum.

Diğer bir husus kendinizi, düşüncelerinizi gün boyunca izleyin. Yapabiliyorsanız meditasyon yapın. Tavsiylerini değerli bulduğum Naval meditasyon konusunda birkeresinde şöyle demişti: “Meditasyon 10 dakika veya yarım saat yaptığınız birşey değildir. Meditasyon 24 saat boyunca yaptığınız düşüncelerinizi izleyip sorguladığınız bir eylemdir.” Evet 24 saat boyunca (uykunuz dahil, beyniniz arkaplanda sürekli çalışıyor unutmayın) kendinizi izleyip dinleyin. Gün boyu en çok hangi konuları düşünmekle meşgulsünüz. Bu düşünceler sizin kim olduğunuz ve ne istedğiniz konusunda size ipucu verecektir. Şöyle bir söz hatırlıyorum. “Ortalama bir adam, gün boyu ne düşünüyorsa odur.”

Diğer bir nokta etrafınızda sizi tanıyan, size gerçekten yakın olan kişilerden sizin hakkınızda geri bildirimler alın. Fakat bu kişileri iyi seçin. Kötü de olsa hakkınızda düşündüklerini dobra dobra söyleyecek gerçek dostlar ve ya aile bireyleri olsun. Daha sonra bu geri bildirimleri ölçüp biçin kafanızda. Bu kişilere sizin öldükten sonra cenazenizde sizi tanımlayacak birkaç cümle kurmalarını isteyebilirsiniz. Bu en etkili sorulardan birisiymiş. Bu soruyu sormaktan pek emin değilim ama yine de sorabilirsiniz size kalmış:)

Son olarak belkide kim olduğunuzu ve sizi diğerlerinden farklı kılan benzersiz farkı buldunuz fakat farkında değilsiniz. O zaman kendinizi yani bu farkınızı gösterme ve dünyaya anlatma konusunda zayıf olabilirsiniz. Kullandığınız üslubu bir üst versiyona yükseltme vakti gelmiştir belki de. Doğru dili, doğru hikayeyi bulup anlatmanız gerkiyor. İyi bir hikayeci olmanız gerekiyor. Bunun içinde çok okuyup hissettiklerinizi, sizi siz yapan ve diğerlerinden farklı kılan şeyi anlatmak için gerekli cesareti bulup diğerlerinin sizin hakkınızda ne düşüneceğini umursamadan dürüstçe anlatmalısınız.

Bir cumartesi sabahı aşağıdaki linkte bulunan kısa yazıyı okuduktan sonra bu yazıyı yazmak istedim. Güzel bir ilhamdi ve bunu değerlendirdimi düşünüyorum. Plansız gelişen birşeydi. Bir sonraki plansız ilhamla yazacağım yazıda görüşmek üzere.